![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEij1sIRiojXJkCoRU4EUy3UmTxAi1S8N9qwedUIAQtdCKwd_mAp81_WkVoR9tc-QU5AqrQhzruoTIwB_xtfBhdKpHTZm1_pvJbZujXTaPjLDcFDhZxEpEf2mapW-pEIv7SgVvb9jAIJdVw/s200/tuy2.jpg)
Küçük kızım meleklerin varlığına inanıyor çünkü onlar her yere tüy bırakıyorlarmış:) Tüy toplama akımı çocuklar arasında da yayılıyor anlaşılan. Hiçbir itirazım yok, iyi şansa, güzelliklere inanması benim için yeterli bir kazanç. "Fakat Allah yok" dedi sonra "Neden? Bence var" dedim titrek bir sesle gerisini nasıl getireceğimi bilememenin verdiği tedirginlikle. "Olmaz öyle şey" dedi "Nasıl? Bizim gibi mi? Nerede yaşıyor mesela?" Çok haklıydı, kanıt istiyordu. Cennet-cehennem öykülerinin çocukların psikolojisini nasıl bozduğunu bildiğimden adını bile anmadım. Ayrıca kanıt arayanlarla aramayanlar arasındaki itiş-kakış yüzünden, Adem ve Havva'nın bir zamanlar bilgelikle dolu olan, o muhteşem hikayeleri tiftik tiftik edilip tadı kaçalı çok olmuştu.
Kızım masallardaki dünya ile yaşadığımız dünyanın birbirinden farklı olduğuna ikna olmuştu... Bizim uçamıyor olmamız peri tozunun gerçek olmadığı anlamına gelmiyordu mesela. "Bir de ayrıca Allah'ın yaşadığı dünya var" desem sorusu kestirmeden yanıtlanmış olacaktı. Fakat sadece kendi içinde bulabileceği bir gerçek için ona kanıt uydurmaya hakkım var mıydı? Ayrıca birşeyi gerçek yapan da sadece ve sadece ona duyulan inanç değil miydi? Yönlendirme değil belki ama onu biraz cesaretlendirebilirdim eğer bu konuşma taksiden inerken para çıkarma telaşım sırasında yaşanmış olmasaydı. Sonra bu hikayeye rastladım. Meleklerden bir tüy gibi geldi bana:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder