9 Nisan 2015 Perşembe

Yaşasın! Ekranda iyi şeyler de oluyor... #KomediTürkiye



Komedi Türkiye'yi izliyoruz, ilk bölümünden bu yana artan oranda keyifle... Dün akşam jürinin değerlendirmelerini dinlerken, bir yarışma programı aynı zamanda hem eğlenceli hem de öğretici olabiliyormuş diye konuştuk aramızda. Haluk Bilginer temiz türkçesi ve zengin anlatımıyla her gün türlü saldırıya maruz kalan kulaklarımızı temizledi. Tiyatroya ve oyunculuğa dair samimiyetsiz yüceltmelere itibar etmemesine de ayrıca bayılıyorum. Kendini toplumdan ayırmıyor. Saygın kalarak zamana ayak uyduruyor.



Gülse Birsel, gözümüzde başarılı senarist listesinden,  ilham verenler listesine terfi etti.  Her bölümde yedi sekiz skeç var, sanırım çoğunu o yazıyor. Skeçlerin her biri özgün, her biri komik.  Popüler olanı geçmişe bağlıyor,  yabancı kültürlere dair  hikayelere yerel unsurları ve ağızları yediriyor. Ve tüm bunları oyuncularını parlatacak şekilde kaleme alıyor.  Sonra da pırıl pırıl bir görüntüyle jüri koltuğuna oturup yerli yerinde yorumlarıyla katkı sunuyor.

Gani Müjde her zamanki tatlı dili, şakaları ve birikimiyle  programın rengi. Karizmatik kişilerin başarısının da bulaşıcı olduğunu düşünürüm. Belki de bu yüzden Burcu Esmersoy sunucu olarak açık ara en iyi performansını bu programda sergiliyor. Yarışmacılarla birlikte sahne alan ve onlara koçluk yapan oyuncular da çok başarılı..  Derya Karadaş, Ünal Yeter ve Tuğba Çom göz dolduruyor...

Öve öve bitiremedim ama herkesin birbirini kırana geçirdiği bir ortamda elimi bol tutmakta sakınca görmüyorum. Terazinin diğer kefesini ancak birileri öldüğünde hatırlıyoruz. Daha az kopya dizi daha çok Komedi Türkiye istiyoruz, biz buna değeriz :-)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder