30 Ekim 2012 Salı

Maslak 1453'ten de utanıyorum, kendimden de...

        Bu utancı ilk kez 2000'li yıların başında bir röportaj vesilesiyle gittiğim Nurol Plaza'dan,  kendi evimin de bulunduğu İstinye sırtlarından içerilere arsızca ilerleyen yeni yerleşim bölgesini gördüğüm zaman hissetmiştim. Küçük küçük kutular -yani bloklar- şeklinde genişleyen siteler, deniz kıyısındaki tek tük yerleşimin ardından olanca güzeliği ile başlayan yemyeşil ormana bulaşan gri virüsler gibi göründü gözüme.. Herşeyi yiyip yok eden bir bilgisayar oyunu canavarı gibi gövdesinden daha kocaman açılan ağzıyla yeşile doymayacağı besbelliydi. Gözlerimin ıslandığını hissettim.
          Yıl olmuş 2012... Aynı ormanın daha önce katledilen bölgesinde yaşayanlardan biri olarak yine aynı şeyleri hissediyorum. 12 yıl önce gelmiş olmak ya da kat irtifası vicdanımı susturmuyor.
Kendimden de utanıyorum, Maslak'ta sonu gelmeyen 1400 küsurlardan da...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder