19 Kasım 2012 Pazartesi

Parayla Saadet Olur mu?

         Ayşegül ile anlaştık. Eğer kardeşiyle kavga etmezse her günün sonunda 10 lira kazanacak.  Yalnız anlaşmamız bir haftalık, parayı yedi günün sonunda alacak ya da tümüyle kaybedecek. Böylece odasında kurmak istediği oyuncak kliniği için gereken parayı kısa sürede elde edecek. Öneri ondan geldi ancak bu ahlaksız teklifin mimarı benim.

           Geçen kış yoğun kar yağışı sebebiyle dört duvar arasında geçirdiğimiz karne tatilini  katlanılabilir kılmak için -itiraf ediyorum sadece kendi akıl sağlığım için- paranın gücünden medet ummuştum. Her ikisine de ödemelerimi peşin peşin yaptım fakat bütün çocuk yetiştirme disiplinlerince cık cık kınanan metodum tabii ki başarısız oldu. Okulun rehberlik servisine göre de aile saadetimizi pazarlık konusu yapmamalıydım. Haklıydılar. Aradan bir yıl geçti bizim evde değişen birşey yok. Yine de tırım tırım para aranan Ayşegül bu teklifle gelince sakin geçecek akşamların, hafta sonlarının, huzur içinde yenilecek yemeklerin cazibesine kapılmadan edemedim. Suçluyum, 'kabul' dedim. Ayrıca para için bile olsa sakinliğin ve öfke kontrolünün tadına bakmanın Ayşegül'de de farkındalık yaratabileceğini umuyorum, belki de hayal görüyorum.
             Evin en küçüğü olan babamı sakin bir yemek yiyebilmek için bir demir parayla kandırırlarmış. Babam bu hikayeyi her zaman neşeyle anlatırdı bize. Umarım benim kızlarım da bu ahlaksız teklifi ileride hoş bir anı olarak hatırlarlar.
   

           Aslına bakarsanız bizim evdeki çatışma çocukların arasında yaşanmıyor. Onlar birbirlerinden nefret etmek konusunda da kavga konusunda da her zaman fikir birliği içindeler. Çatışma artık kırklı yaşlarını sürmekte oldukları için daha çok sessizlik daha az gürültü talep eden ana babalarıyla hayatlarının en çatışmalı ve gürültülü günlerini yaşamakta olan çocukları arasında yaşanıyor. Biz yorgunuz oysa onlar hayatı prova ediyorlar. Alın size kuşak çatışması. Bizim her türlü kavganın anlamsızlığını idrak ettiğimiz günlerde onlar herşeye kızıyorlar, herkesle yarışıyorlar, hiç sakınmadan kavgaya giriyorlar. Üstelik ana babaları dahil herşeye gıcık olacakları o gıcık zamanlar da çok uzakta değil. Bu durumda önden gidenin görmüş geçirmiş kontenjanından alttan alması gerekiyor başka çözüm yolu da görünmüyor. Ayşegül'e de bunu söylüyorum ama umursamıyor bile öyleyse hükmüm parama geçer diyorum. Göreceğiz bakalım parayla saadet oluyor mu?


     

   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder